Yıllarca kraliyet figürlerinin hayatlarını araştıran bir tarihçi olarak, Prenses Diana’nın trajik hikayesinden derinden etkilendiğimi fark ettim. Sevgi ve özlemle dolu son anlarının dokunaklılığı yürek parçalayacak kadar güzel ama aynı zamanda dayanılmaz bir hüzün de taşıyor.
Prenses Diana ile Prens Charles arasındaki gergin evlilik, isteksizce kabul edilen ancak Kraliçe II. Elizabeth’in kurnazca zorladığı boşanmayla sonuçlanan, nihai sonucunun üzüntüsüne yol açtığı hemen belli olmadı.
Geriye dönüp bakıldığında elbette kırmızı ışıklar yanıp sönüyordu ve uyarı sirenleri çalıyordu.
“The Crown”ın altıncı ve son sezonunda Prenses Diana ile ilgili olaylar anlatıldı ve dizi, 15 Eylül’de toplam 18 adaylıkla 2024 Emmy ödüllerinde yarışacak. Bu adaylıklar arasında En İyi Drama Dizisi ve Elizabeth Debicki’nin En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu kategorisinde üst üste ikinci ödülü yer alıyor.
Gerçekte Diana, boşanmalarının ardından dünkü gazeteler gibi kayınvalidesinin onu bir kenara attığına inansa da, dünya Diana’ya sonsuz olanaklar sunuyormuş gibi görünüyordu. Kensington Sarayı’nda, Galler Prensesi unvanını taşıyan, yaklaşık 21 milyon dolarlık (bugünkü eşdeğeri) büyük bir meblağ olan bir evi elinde tuttu ve en önemlisi, Prens William ve Prens Harry’nin annesi olmaya devam etti.
Henüz 36 yaşında olan 31 Ağustos 1997’deki ölümü, Diana’nın hayatının son aylarına başka bir açıdan bakmayı zorlaştırdı. O sırada neşeli olsa bile her şey trajediyle dolu görünüyor.
Bununla birlikte, yaklaşan planlarını düşünürken ve dünya bir sonraki hamlesini ve potansiyel arkadaşlarını hevesle merak ederken, son günleri mutluluk ve romantik duygularla doluydu.
Diana, son birkaç yılda önemli bilgiler edindiğini ifade etti. Biyografi yazarı Andrew Morton’un ayrıntılarına göre hayır işleri için 5 milyon dolar toplayan Christie’s’in Haziran 1997’deki müzayedesinin ardından, Christie, kendi kendine sahip olmayı ve özgünlüğü benimseme niyetini açıkladı. Artık başkalarının onun kim olması gerektiğine dair beklentilerine göre yaşamayı arzulamıyor; bunun yerine kendine karşı dürüst olmaya ve bireyselliğini ifade etmeye çalışacaktır.
Prenses Diana, Prens Charles’tan boşandıktan sonra ne yapmayı düşünüyordu?
Kasım 1995’te BBC Panorama’ya verdiği röportajda Diana şunları söyledi: “Son 15 yıldır oldukça avantajlı bir durumdayım. İnsanları çok iyi anlıyorum ve etkili iletişim becerilerine sahibim ve bu yeteneklerimi uygulamak istiyorum. “
28 Ağustos 1996’da, Charles ile ayrılıklarından üç yıl sonra BBC’de yaptıkları skandal röportajın ardından ciddi anlamda hızlanan boşanma davası resmen sonuçlandı.
Aralık ayında, United Cerebral Palsy, New York’ta düzenlenen bir törenle Diana’ya Yılın İnsani Yardım Uzmanı unvanını verdi. Sonraki ay, Angola’daki bir mayın tarlasında, Halo Trust’ı temsilen, çatışma bölgelerinde kara mayınlarının yol açtığı yıkımı vurgulamak için ünlü yürüyüşünü gerçekleştirdi.
Mayıs 1997’de İngiltere Başbakanı Tony Blair ve eşi Cherie Blair, sosyal yardım girişimlerini amaçlayan potansiyel ortaklıklar hakkında konuşmak üzere resmi kırsal ikametgahları Chequers’ta bir konuğu karşıladılar.
Diana, resmi veya gayri resmi bir büyükelçilik elde etmek için mevcut nüfuzunu kullanmayı arzuluyordu. Mayıs ayının sonlarına doğru, kriket efsanesi ve geleceğin Pakistan başbakanı Imran Khan tarafından inşa edilen bir hastane için fon toplamak amacıyla Pakistan’a gitti. Haziran ayında yaptığı görüşmeler arasında Royal Albert Hall’da Swan Lake gösterisine katılmak ve o zamanlar Beyaz Saray’da First Lady olarak görev yapan Hillary Clinton ile buluşmak da vardı. Bu karşılaşma, Diana’nın New York’taki Christie’s müzayedesinde gösterişli tasarımcı gardırobundan ayrılmasından sadece birkaç gün önce gerçekleşti.
Vanity Fair’in Temmuz 1997 sayısında yer alan “Diana Reborn” başlıklı dergi kapak hikayesi, yeni bir başlangıcı veya yeniden doğuşu simgelemeyi amaçlıyordu.
“Tasarımcı Gianni Versace, ‘Bir huzur hissi var’ dedi. Geçen hafta onunla yeni bahar kıyafetleri ve kıyafetleri için prova yaptık ve onda yadsınamaz bir sakinlik olduğuna inanıyorum ki bu onun hayatında kim olduğunu, nasıl yaşamak istediğini keşfettiği bir aşama.”
Prenses Diana’nın Dodi Fayed’le aşkı nasıl başladı?
Dodi Fayed, Diana’nın öldüğünde iki aydan kısa bir süredir romantik arkadaşıydı.
Başlangıçta Diana, normal mağaza saatleri sona erdikten sonra bile Harrods’ta özel alışveriş deneyimlerini kolaylaştıracak olan, zengin Mısırlı bir işadamı ve Harrods’un sahibi olan Mohamed Al-Fayed ile tanışmıştı.
1 Temmuz’da Londra’daki Tate Gallery’de onuruna düzenlenen 36. doğum günü partisine katılmasının ardından Diana, Prens Charles III’ün uzun süredir birlikte olduğu partneri için düzenlediği 50. doğum günü partisine katılmak yerine kendine biraz alan yaratmaya karar verdi. Camilla Parker-Bowles (şimdi Kraliçe Eşi Camilla), Highgrove’daki evinde.
Prensesin, uşağının arabasında saklanarak onu Kensington Sarayı’nda gizlice ziyaret eden kardiyotorasik cerrah Hasnat Khan’dan ayrılmasının ardından kalp kırıklığından kurtulmaya çalıştığı hâlâ söyleniyordu, ancak bunu hayatının kalıcı bir parçası haline getirmemeye karar verdi.
Bunun yerine Diana, Mohamed’in uzun süredir devam eden, William, Harry ve kendisini Saint-Tropez’deki tatil evinde ağırlama teklifini kabul etti.
Muhammed’in en büyük oğlu Dodi, prensesin ziyaretinden birkaç gün sonra, 14 Temmuz’da teknesini babasının Jonikal adlı yatının yakınına çekerek geldi. 42 yaşındaki film yapımcısı o sırada model kız arkadaşı Kelly Fisher’la birlikteydi. Ancak Dodi daha sonra nişanlandıkları yönündeki iddiaları yalanlayacaktı.
18 Temmuz’da Kelly işe gitmek üzere ayrılırken Dodi, Diana ve çocuklarıyla daha fazla zaman geçirmeye başladı. Özgürce dans edebilmeleri için bir gece kulübü kiraladı ve hepsini bir lunaparka da götürdü.
Morton’a göre Diana bunu “şimdiye kadarki en harika tatili” olarak nitelendirdi. Oğullarını eve bıraktıktan sonra, 15 Temmuz’da Miami Beach’teki malikanesinin ön merdivenlerinde trajik bir şekilde öldürülen Versace’nin 22 Temmuz’daki cenazesi için hızla Milano’ya gitti.
Dodi Fayed ve Prenses Diana aslında birlikte ne kadar zaman geçirdiler?
Melankolik yolculuklarının ardından Dodi, Diana’yı Londra’dan aldı ve helikopterle Paris’e uçurdu. Hafta sonu ise Dodi’nin babasına ait bir başka işletme olan Paris’teki Ritz Otel’de kaldılar.
Fotoğrafçılara karşı koruma sağlayan Ritz güvenliğiyle gizliliği koruma çabalarına rağmen, 31 Temmuz’dan itibaren Mohamed’in yatıyla altı günlük bir Akdeniz yolculuğuna çıktılar. Güvertede sevgiyle etkileşime girdikleri fotoğraflar 1997’de beklenmedik bir şekilde popüler hale geldi ve o döneme ait viral görüntüleri anımsattı.
13 Ağustos’ta Dodi’nin eski ortağı Kelly, Beverly Hills’te bir basın toplantısı düzenleyerek kendisine karşı dava açma niyetini açıkladı. Modellik kariyerini bırakıp kendisini tamamen ilişkilerine adaması için kendisine önemli miktarda para vaat ederek sözleşmelerini bozduğunu iddia etti.
Eş zamanlı olarak İngiliz gazeteleri, “The Diana Chronicles”ın yazarı Tina Brown tarafından sıklıkla kaygısız bir büyücü olarak anılan Dodi’nin Diana’ya gerçekten aşık olduğunu öne süren hikayelerle doluydu. Cevap olarak Diana’nın da derinden aşık olduğu ortaya çıktı.
Aslında Diana, Harrods’un sağladığı Bosna’ya giden bir uçağa bindi ve burada 9 ve 10 Ağustos günlerini kara mayınlarından etkilenen kişilerle etkileşimde bulunarak geçirdi. Özellikle Diana’nın savunduğu, kara mayınlarını yasaklayan bir anlaşma olan Ottawa Anlaşması Aralık 1997’de imzalandı.
15 Ağustos’ta paparazzilerin inatla takip etmesiyle, önceden kararlaştırılan bir tatil için Tiffany & Co.’nun başkanı Rosa Monckton ile birlikte Yunan adalarına doğru yola çıktı. Bu arada Dodi, Kelly ile uzlaşmak amacıyla Los Angeles’a döndü; onun ölümünün ardından davaları geri çekildi.
Rosa, son tatilinde Diana’yı anımsadıktan sonra Daily Telegraph’ta şöyle yazdı: “Medyanın müdahalesine karşı verdiği mücadeleleri benimle sık sık paylaştı, fotoğrafçıların sürekli peşinde olduğu hayatı ve kişisel anlarını korumak için verdiği mücadeleleri anlattı.”
Londra’da kısa bir buluşmanın ardından Dodi ve Diana, 21 Ağustos’ta Güney Fransa’ya doğru yolculuklarına devam ettiler.
Prenses Diana ve Dodi Fayed öldüklerinde gerçekten nişanlı mıydılar?
O döneme ait çok sayıda anlatım ve kitapta ve The Crown’da tasvir edildiği gibi, kendimi Diana’nın Dodi ile yaşadığı keyifli anları düşünürken ve aynı zamanda onun William ve Harry ile yeniden bir araya gelme özlemini hissederken buluyorum. O günlerde yıllık Ağustos tatillerini İskoçya’daki Balmoral Kalesi’nde kraliçenin yanında geçiriyorlardı.
Diana ve Dodi, Portofino ve Sardunya’yı geçerek “Jonikal”de bir hafta geçirdiler. Bu süre zarfında kendisine kendi kaleme aldığı bir şiirin kazındığı gümüş çerçeveli küçük bir plaket verdi. Cevap olarak, ona “Diana’dan sevgilerle” yazan bir puro kesici ve bir zamanlar 1992’de vefat eden merhum Earl John Spencer’a ait olan bir çift altın kol düğmesi hediye etti.
Haberlere göre Diana, babasının artık bu kadar şefkatli ve eşsiz bir bakım altında olduklarını bilmekten inanılmaz derecede mutlu olacağını ifade etti.
22 Ağustos’ta Monte Carlo’ya yaptığı gizli ziyaret sırasında Dodi, “Dis-Moi Oui!” Mağazasından sessizce 200.000 dolarlık bir Alberto Repossi pırlanta yüzüğü satın aldı. (Fransızca’da “Bana evet söyle” anlamına gelir) koleksiyonu.
30 Ağustos’ta, aşk şehri Paris’te bir biblo almak için düzenlemeler yaptım; Diana’nın gitmekte tereddüt ettiği sıradan bir dolambaçlı yol (The Crown‘da tasvir edildiği gibi). Gerçeği söylemek gerekirse, yüreği evine, oğullarının yanına dönmeyi arzuluyordu ama yine de bu yolculuğu kabul etti. Ancak, William ve Harry’nin bizden ayrıldığı o önemli andan önce de paylaştığım gibi, hemen ertesi gün Londra’ya dönmeyi planlamıştım.
Harry, annesiyle yaptığı son konuşma hakkında şunları kaydetti: “Willy ve kuzenlerimle yaptığımız eğlenceli seanslardan birinde, eğlencenin bitmesini istemedim, Harry anı kitabında Spare’e yazmıştı.” “Bu yüzden ona sert davrandım. Çalmaya devam etme hevesiyle telefon görüşmemizi aceleyle sonlandırdım. Keşke o zaman özür dileseydim. Keşke ona olan derin sevgimi ifade edecek kelimeleri bulabilseydim. Öyle değildi.” Çok sonraları, bu kelimeleri bulma yolculuğunun onlarca yıl süreceğini anladım.”
Geçmişi düşünen bir yaşam tarzı uzmanı olarak, ağustos ayında aramızdan 94 yaşında ayrılan Mohamed Al-Fayed’in ilgi çekici hikayesini hatırlıyorum. Repossi yüzüğü, Harrods’ta oğlu Dodi ve Diana’ya dokunaklı bir saygı duruşu olarak sergilendi ve paylaştıklarına inandığı derin sevgiyi simgeliyordu. Ancak o bile, trajik ölümlerinden önce oğlunun Diana’ya gerçekten evlenme teklif edip etmediği konusunda bazı belirsizliklerin kaldığını itiraf etti.
Başka bir deyişle Dodi’nin (Khalid Abdalla) Diana’ya gerçekten evlenme teklif edip etmediği konusunda belirsizlik var. Hikaye, bu fikri Ritz’deki bir süitte tartıştıklarını gösteriyor, ancak Diana, teklif edemeden onu durdurmuş olabilir. Bunun yerine, sonunda duygularını talepkar babasına itiraf etmesi için onu nazikçe ikna ettiği hayal ediliyor.
Dodi bunu yapmayı planlamıştı… ertesi sabah Diana’yı uğurladıktan sonra.
31 Ağustos gece yarısından kısa bir süre sonra merdivenlerden inmeyi seçtiler ve yaklaşık yedi dakika boyunca Ritz’in arka kapısının yakınında kaldılar. Bu süre zarfında çalışanlar, fotoğrafçı kalabalığını yanıltmak ve onların nerede olduklarını keşfetmelerini engellemek için dışarıda dikkat dağıtıcı bir düzenleme yapmakla meşguldü.
Bir yaşam tarzı uzmanı olarak kendimi bir akşam gerçekleşen beklenmedik bir olayı anlatırken buluyorum. Taksi çağırmak ya da araç çağırmak yerine kendimizi bir Mercedes’in arka koltuğunda bulduk. Daha sonra sarhoş olduğu doğrulanan sürücü Henri Paul, Ritz’in güvenlik şefinden başkası değildi. O geceki görevi beklenmedik bir görevdi; bizi Dodi’nin dairesine geri götürmek. Güvendiğim korumam Trevor Rees-Jones ön yolcu koltuğunda oturuyordu.
İşin aslını anlayan fotoğrafçılar, Mercedes’in peşinden arabalarına ve motosikletlerine atladılar. Henri aceleyle Pont de l’Alma tüneline girdi ve birkaç dakika sonra Mercedes bir destek kolonuyla çarpıştı. Trevor hayatta kalan tek kişiydi. Sürücü ve Dodi olay yerinde hayatını kaybederken Diana, Pitié-Salpêtrière Hastanesi’ne nakledildi. Sağlık ekibinin tüm çabalarına rağmen sabah saat 3’te onun öldüğünü açıkladılar (başka kelimelerle ifade edilmiş versiyon)
Dünya üç saat sonra öğrendi.
Kraliçe ve Charles gece saatlerinde Balmoral’dan bir telefon aldığında, William ve Harry’nin o saatte uyanmasını engellemeyi seçti. Bunun yerine kardeşlere sabah haber vermeyi planladı.
- ZEX TAHMINI. ZEX kripto
- TARA TAHMINI. TARA kripto
- POPCAT TAHMINI. POPCAT kripto
- EVER TAHMINI. EVER kripto
- MATIC/USD
- QUBIC TAHMINI. QUBIC kripto
- BRN TAHMINI. BRN kripto
- EUR USD TAHMINI
- SLERF TAHMINI. SLERF kripto
- UXLINK TAHMINI. UXLINK kripto
2024-08-31 15:19