Kuantum bilgisayarları planlamak için daha iyi kriptografi arayışında olan ‘Splurge’: Buterin

Blockchain teknolojisinde geçmişi olan ve gelişmiş kriptografiye yoğun ilgi duyan bir araştırmacı olarak Vitalik Buterin’in Ethereum’un yol haritasına ilişkin son görüşlerini özellikle ilgi çekici buluyorum. Teknolojideki hızlı gelişmeler göz önüne alındığında, Ethereum’u gelecekteki kuantum bilgisayarlara dirençli hale getirmeye odaklanması sadece vizyoner değil aynı zamanda pragmatiktir.

Bu cümleyi doğal ve okunması kolay bir şekilde yeniden ifade etmenin bir yolu şudur: Ethereum’un kurucu ortağı Vitalik Buterin, blockchain’in geliştirme planının bir amacının, blok zincirinin karşı güvende kalmasını sağlamak için en son kriptografi tekniklerini keşfetmek olduğunu belirtiyor. Mevcut şifreleme yöntemlerini kırabilecek gelecekteki potansiyel kuantum bilgisayarlar.

29 Ekim tarihli bir blog yazısında Buterin, blockchain planının “Harcama Çılgınlığı” olarak bilinen bir bölümüne atıfta bulunarak hâlâ yapılacak çok iş olduğunu ifade etti.

Aksine, şifrelemeleri kırma yeteneğine sahip olduğuna inanılan kuantum bilgisayarların “henüz gerçekleşmediğini” belirtti.

Buterin’e göre, internette reklamı yapılan sözde kuantum bilgisayarlar genellikle yalnızca prototiplerdir veya daha ilgi çekici bir şekilde, önemli hesaplamaları yürütmedeki yetersizlikleri ile tanımlanan gerçek kuantum bilgisayarlar değildir.

Bir kripto yatırımcısı olarak kuantum bilgisayarların ana akım haline gelme ihtimali üzerinde düşünüyorum. ‘Gerçek’ kuantum bilgisayarların ortaya çıkışına er ya da geç tanık olmamız mümkün olsa da, bizim gibi sıradan insanların dizüstü bilgisayarlarımızda veya telefonlarımızda kuantum bilgisayarlara sahip olacağı günün, güçlü bilgisayarların kuantum bilgisayarlara dönüştüğü günden birkaç on yıl uzakta olabileceğini belirtmek önemlidir. kurumlar eliptik eğri kriptografisini ihlal edebilecek bir teknolojiye sahip oluyor.

Yakın tarihli bir gönderide Ethereum’un kurucu ortağı, Ethereum’un gelişim planı için sunduğu bir dizi teklifin altıncı aşamasını işaret eden “The Splurge” vizyonunu özetledi. Bu aşamanın amacı blockchain ile ilgili kalan sorunları ele almak ve düzeltmektir.

The Merge, The Surge, The Scourge, The Verge ve The Purge gibi her aşama aynı anda ortaya çıkıyor ve blockchain gelişiminin farklı yönlerini vurguluyor.

Bir analist olarak bunu şu şekilde ifade edebilirim: Buterin’e göre The Splurge, öncelikle Ethereum Virtual Machine’i (EVM) geliştirmeye ve özel alanlara yönelmeye odaklanıyor.

Ethereum protokol tasarımının başarısına önemli ölçüde katkıda bulunan çok sayıda küçük ama önemli yönü bulunduğunu ancak bu öğelerin tam olarak daha büyük bir kategoriye girmediğini belirtti. Kendisi buna “Savurganlık” adını verdi – bu çeşitli ama önemli yönleri belirtmek için kullanılan bir terim.

Kuantum bilgisayarları planlamak için daha iyi kriptografi arayışında olan 'Splurge': Buterin

Bir araştırmacı olarak Splurge projesini ana hedeflerine ulaşmayı hedefleyerek ilerletmeye odaklanıyorum. Bunlar, Ethereum Sanal Makinesini (EVM) güvenli bir “oyun sonu durumuna” doğru yönlendirmeyi, hesap soyutlamasını protokolün kendisine entegre etmeyi ve ekonomilerini optimize ederek işlem ücretlerinin verimliliğini artırmayı içerir. Ayrıca projenin güvenliğini ve dayanıklılığını daha da güçlendirmek için “gelişmiş kriptografi” alanını araştırıyorum.

Pectra olarak adlandırılan ve bu yılın sonlarında veya gelecek yılın başlarında yapılması planlanan yaklaşan Ethereum güncellemesi, Ethereum Sanal Makinelerinin (EVM’ler) geliştirilmesinde ilk aşamayı işaret edecek şekilde ayarlandı. Buterin’e göre bu, EVM kodunun yeni bir versiyonunun ana hatlarını çizen bir dizi öneriyi içeriyor.

EVM Nesne Formatı (EOF) veya kısaca kod, kod ile verileri ayıran önemli bir özellikle tasarlanmıştır. Bu ayırmanın amacı, ikinci katman blockchain ağları için kod işleme sürecini kolaylaştırmak ve onu daha yönetilebilir hale getirmektir.

Temelde Buterin, Ethereum L1’i daha da geliştirmek için etkili bir stratejinin, EOF’yi (Ethereum 2.0 Offset) önemli bir bileşen olarak dahil etmeyi ve genişletmeyi içerebileceğini öne sürdü.

Pectra’da, Buterin’in de belirttiği gibi, her kullanıcının hesap soyutlamanın “kullanıcı dostu” yönlerine erişmesine olanak tanıyacak başka bir planın açıklanması planlanıyor. Temel olarak hesap soyutlama, kullanıcıların cüzdan benzeri bir akıllı sözleşme kullanmalarına olanak tanır ve böylece blockchain ile yapabilecekleri etkileşimlerin çeşitliliğini artırır.

Buterin’in belirttiği kolaylıklardan biri, artık kullanıcıların yalnızca Ether (ETH) ile ödeme yapabildiği duruma kıyasla, bir hesabın işlem ücretlerini ERC-20 tokenleri ile ödeyebilmesiydi.

Ele alınması gereken kilit noktanın, hesap soyutlamayı protokole tamamen dahil etmenin bir yolunu bulmak olduğunu belirtti. Son zamanlarda ilgi gören ve hesap soyutlamanın uygulanmasına odaklanan iyi bilinen bir Ethereum İyileştirme Teklifi (EIP), EOF’nin üzerinde çalışan EIP-7701’dir.

Bunun dışında Buterin, Ethereum’un işlem ücreti yapısını detaylandırarak “çok boyutlu gaz” olarak adlandırdığı bir sistem önerdi. Daha basit bir ifadeyle bu konsept, ağda mevcut kaynaklar için daha doğru bir fiyatlandırma mekanizması oluşturmayı amaçlayan, blockchain içindeki farklı kaynaklar için farklı fiyatlar ve limitler belirlemeyi içerir.

Bir kripto yatırımcısı olarak bana, günümüzün veri noktaları da dahil olmak üzere birçok boyutu kapsayan çok yönlü bir yürütme metodolojisine sahip olduğumuz söylendi. Temelde, potansiyel olarak çağrı verileri, duruma okuma ve yazma gibi ek boyutlara uzanan ve durumun boyutunu genişleten genişlemeye yer vardır.

Çok boyutlu gazın, kaynakların “en kötü durumda” kullanımını azaltabileceğini, bunun da “performansı optimize etme ihtiyacı üzerindeki baskıyı azaltacağını” iddia etti.

2024-10-29 09:10