CHRISTOPHER STEVENS, gerçek hayattaki Orman Kitabında, kaplanları kurtarmaya adanmış kahramanla tanışın dün geceki incelemesini yapıyor

CHRISTOPHER STEVENS, gerçek hayattaki Orman Kitabında, kaplanları kurtarmaya adanmış kahramanla tanışın dün geceki incelemesini yapıyor

Kaplan Ailem (BBC 2)

Vahşi yaşam belgesellerinin sıkı bir takipçisi ve aşığı olarak, BBC 2’de yayınlanan “Kaplan Ailem”in, Hindistan’ın Ranthambhore’daki ulusal parkının kalbine doğru kesinlikle büyüleyici bir yolculuk olduğunu gördüm. Zengin tarihi ve Rudyard Kipling’in Orman Kitabı romanını anımsatan büyüleyici atmosferiyle doğayı ve onun ihtişamını seven herkes için görsel bir şölendi.


Hindistan’daki milli park, özellikle de Ranthambhore, kaplan popülasyonunu neredeyse yok olmaktan kurtarmayı başaran büyüleyici, hikaye kitabı benzeri bir çekiciliğe sahip.

Dünyamızın canlı manzaralarını keşfeden bir yaşam tarzı uzmanı olarak, kendimi yüzyıllar öncesinin hikayelerini fısıldayan geniş kırmızı taşlı bir kalenin antik, görkemli kalıntılarının büyüsüne kapılmış halde buluyorum – burası The Jungle Book‘tan başkası değil; ruhuma sihir. Bin yıla yayılan ve şakacı maymunlarla dolu bir geçmişe sahip olduğum için, Rudyard Kipling’in zamansız öykülerinin sayfalarına adım atmış gibi hissetmem hiç de şaşırtıcı değil.

Kaplan Klanımda dans eden ayılar ya da caz argosunu taklit eden geveze orangutanlar yoktu. Bunun yerine avların heyecan verici kayıtları, akıllara en parlak dönemindeki korkunç Shere Khan’ı getirdi. Belgesel yapımcısı Valmik Thapar ve ekibi tarafından elli yılı aşkın bir süreye yayılan görüntülerden derlenen bu filmde, büyük kedilerin bilinmeyen davranışlarını sergileyen sahneler yer alıyordu; örneğin bir kaplanın genç bir geyiği yakalamak için timsahlarla dolu bir göle balıklama dalması gibi.

Kaplanlar ve timsahlar birbirlerinin varlığından eşit derecede etkilenmemiş görünüyorlardı. Bir anne kaplan, dört yavrusuyla birlikte şakacı bir şekilde bir su yolundan sıçradı, ta ki aniden bir su altı yırtıcısı yavrulardan birini yakalayana kadar. Başka bir olayda dişi bir kaplan, yaklaşık 20 metre uzunluğunda devasa bir timsahla karşılaştı. Şiddetli bir güç gösterisiyle yaratığa doğru hamle yaptı ve onu tüketmeden önce güçlü çeneleriyle neredeyse kafasını koparacaktı.

Geçmişte Ranthambhore, maharajalar ve ziyaretçileri için bir avlanma alanı olarak hizmet ediyordu. Yakındaki bir hükümdar 1.300 kaplanı öldürmekle övünürken, hem Edinburgh Dükü hem de merhum Kraliçe oradaki avlara katıldı.

CHRISTOPHER STEVENS, gerçek hayattaki Orman Kitabında, kaplanları kurtarmaya adanmış kahramanla tanışın dün geceki incelemesini yapıyor

CHRISTOPHER STEVENS, gerçek hayattaki Orman Kitabında, kaplanları kurtarmaya adanmış kahramanla tanışın dün geceki incelemesini yapıyor

Bir yaşam tarzı uzmanı olarak kendi sözlerimle bunu şu şekilde ifade etmek isterim: Kipling’i anımsatan bir hikaye anlatıcısı olarak Thapar, hikayelerine her kelimeye bir merak ve büyü duygusu kattı. 22 yaşımda, ilk evliliğimin sona ermesinin ardından teselliyi bulunca, dürtüsel olarak vahşi doğaya doğru yola çıktım, şehir hayatından biraz uzaklaşmak istedim ve şöyle dedim: “Sadece kaçmaya ihtiyacım vardı.”

Bir öğleden sonra, tüm eşyalarımı arkamda bırakarak Delhi’deki evimden çıktım ve Ranthambhore’a giden bir trene atladım. Bir bilim adamının, doğa bilimcinin, aktivistin veya doğa korumacının aksine ben sadece bu bölgenin büyüleyici manzaraları ve kaplanlarından büyülenmiş bir film yapımcısıydım.

Geriye neredeyse bir düzine kadar kalan büyük kedi popülasyonunu korumak için yoğun bir çabaya girişti. Sayılar kısa sürede ikiye katlandı, sonra tekrar ikiye katlandı: Yeni nesil kaplanlar insanlardan hiç korkmuyordu. Gece alışkanlıklarını terk ettiler; hatta bir dişiye gündüz avlanmayı tercih etmesinden dolayı Öğlen adı bile verildi. Ancak kaçak avcılar sonunda geldi. Bu kaplanlar daha önce silahlarla hiç karşılaşmadıklarından, onları doğrudan vurabilen kaçak avcılar için kolay hedeflerdi.

Çin’den gelen kaçakçılar, afrodizyak özelliklere sahip olduğuna inanılan kaplan kemikleri için büyük miktarda aşırı miktarda para harcamaya hazırdı. Bu çizgili kürkler aynı zamanda yüksek bir fiyata sahipti. Bir fotoğrafta endişe verici bir manzara ortaya çıktı: Bir tenis kortunu kaplayacak kadar yüzlerce kaplan derisi.

Thapar’ın sesi, bir korucu ekibi görevlendirerek nesli tükenmekte olan kaplanları korumaları için politikacılara yalvararak geçirdiği yılları anlatırken öfkeyle doluydu. Özetle, hayatındaki başarıları sorulduğunda cevabı net: Vahşi kaplanların arasında yaşadı ve onların hayatta kalmasında rol oynadı.

İyi yaşanmış bir hayat ve dokunaklı bir şekilde anlatılan bir hikaye.

 

Gecenin kara mizahı: Bir şef, kahvaltı sırasında geçirdiği bir kaza nedeniyle yüzünde yanık oluştuğunda, Acil Durum (Bölüm 4)’teki 999 çağrı görevlileri ambulans gönderdi ancak şaka yaptı: ‘Yüzünde yumurta var.’ Dr. şakalaşma üstünlüğü ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Belki de şef için değil! 

2024-08-13 03:33