Bitcoin madenciliği yasakları çevre açısından ‘istenmeyen sonuçlara’ yol açabilir

Çevre ekonomisi ve enerji politikası alanında geçmişi olan deneyimli bir araştırmacı olarak kendimi sürekli olarak teknolojik ilerleme ile çevresel sürdürülebilirlik arasında bir denge kurmanın karmaşıklığıyla boğuşurken buluyorum. Bitcoin madenciliğini ve bunun küresel karbon emisyonları üzerindeki potansiyel etkisini çevreleyen son tartışmalar, yalnızca ekonomik sonuçları nedeniyle değil, aynı zamanda sundukları karmaşık ekolojik hususlar ağı nedeniyle de dikkatimi çekti.

Bir analist olarak, bazı çevre bilincine sahip hükümetlerin Bitcoin madenciliğini yasaklamayı düşünmelerinin potansiyel sonuçlarını değerlendiriyorum. Bazı araştırmalar, bu tür yasakların küresel ekonomiye daha büyük düzeyde istenmeyen zarar verme potansiyeline sahip olabileceğini öne sürüyor.

CryptoMoon tarafından gözlemlenen yakın tarihli bir rapora göre, Exponential Science’taki araştırmacılar, faydalı olması amaçlanan politikaların, istemeden de olsa madencilik operasyonlarının daha yüksek karbon emisyonu yoğunluğuna sahip alanlara doğru kaymasına neden olabileceğini öne sürüyor.

Bir analist olarak, düşük karbonlu ülkelerde Bitcoin’e (BTC) madencilik kısıtlamaları getirmenin, istemeden de olsa küresel karbon emisyonlarında bir artışa yol açabileceğini ve bu durumun “hızlandırılmış karbon kaçağı” olarak bilinen bir olgu olduğunu anladım. Bunun nedeni, enerji yoğun Bitcoin madenciliği faaliyetlerinin potansiyel olarak daha yüksek karbon ayak izine sahip ülkelere kayabilmesidir.

Bitcoin madenciliği yasakları yarardan çok zarar getirebilir

Çevre dostu enerji kaynaklarına büyük ölçüde bağımlı olan ülkelerin Bitcoin madenciliğini kısıtlaması durumunda, uygulamanın çevreye daha az duyarlı ülkelere doğru kayabileceği ve potansiyel olarak küresel karbon emisyonlarında artışa yol açabileceği öne sürülüyor.

Dünya çapında kullanılan çeşitli enerji kaynaklarının farklı çevresel etkileri göz önüne alındığında, tüm Bitcoin madenciliğinin eşit yaratılmadığı vurgulandı. Büyük ölçüde nükleer ve hidroelektrik enerjiye dayanan Kanada’da Bitcoin madenciliğine yönelik olası bir yasağın önemli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekildi.

“Kanada’daki bir madencilik yasağı, emisyonlar üzerinde en büyük olumlu etkiye yol açacak ve ağ emisyonlarını yaklaşık %5,6 veya yılda 2,5 milyon ton CO2 artıracaktır.”

Manitoba’nın son duraklatma uzatması

24 Nisan’da CryptoMoon, Kanada’nın Manitoba eyaletinin, kripto para faaliyetleri için elektrik tedariki arayan hükümet kuruluşu Manitoba Hydro’ya yönelik yeni başvuru yasağını uzattığını bildirdi.

Daha basit bir ifadeyle, Manitoba duraklatma uzatması, kripto para madencilerinden gelen yeni uygulamalar ve gerekli altyapıyı oluşturmak için bir anlaşmanın oluşmasına yol açmayan elektrik hizmeti talepleri ile ilgilidir.

Bir kripto meraklısı olarak Rusya’daki son gelişmelerden heyecan duyuyorum. 1 Kasım’da Başkan Vladimir Putin, ülke içindeki kripto para madenciliği faaliyetleri için düzenleyici bir yapı oluşturan bir dizi yasayı onayladı. Bu hamle, Rusya’da dijital varlıkların benimsenmesi ve yönetilmesi yönünde önemli bir adım anlamına geliyor.

Kanun, kripto para madenciliği ile ilgili temel şartları özetlese de, alandaki profesyoneller Rusya’nın kripto madenciliğine tamamen “izin vermediği” konusunda uyarıyor. Bunun yerine, bu düzenlemeleri sektör için yeni yönergeler ve sınırlamalar sistemi kurmak olarak algılıyorlar.

2024-11-03 09:00