1950’lerden Sevdiğimiz 8 Film Müzikali

1950'lerden Sevdiğimiz 8 Film Müzikali

50’li yılların çocuğu olarak, sinema müzikallerinin altın çağının sadece bir efsane değil, muhteşem bir gerçek olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu zamansız klasiklerin melodik melodileri ve büyüleyici performansları kalbimde ve anılarımda silinmez bir iz bıraktı.


1950’ler, MGM ve Warner Bros. gibi yapım şirketlerinin “Singin’ in the Rain” ve “A Star is Born”un yeniden yapımı gibi başyapıtlar üretmesiyle müzikal film türünün en parlak dönemi oldu.

Bu müzikaller, “Singin’ in the Rain”den “Diamonds Are a Girl’s Best Friend”e kadar onlarca yıldır melodilerini mırıldanmamıza neden oldu. 1950’lerin en beğenilen müzikal filmlerinden bazılarına dalın ve şarkı söyleyen bir fantezide bize katılın!

8. Lanet Yankees (1958)

Olayların tersine dönmesiyle, Washington Senatörlerinin beyzbol takımının ateşli bir destekçisi olan Joe Boyd (Tab Hunter), takımının yenilmez Yankees’e karşı zafer kazanmasına yardım etme umuduyla şeytanla bir anlaşma yapar. Anlaşma onu Joe Hardy olarak bilinen ve takımı zafer serisine taşıyan olağanüstü bir beyzbol yeteneğine dönüştürüyor. Ancak yaptığı anlaşmayla ilgili şüpheler artmaya başladıkça sonuçlarıyla boğuşmaya başlar. Bu ilgi çekici hikayede Gwen Verdon ve Ray Walston önemli rollerde yer alıyor.

7. Beyler Sarışınları Tercih Ediyor (1953)

Umutsuz bir hayran olarak ben, 1953 tarihli o unutulmaz filmde Marilyn Monroe’nun ustaca canlandırdığı göz kamaştırıcı Lorelei Lee’ye tamamen hayran kaldım. Lorelei zengin bir adamla nişanlıdır ve bu durum babasını şüpheyle karşılar ve sevgili Lorelei’nin sadece oğlunun zenginliğinin peşinde olup olmadığını araştırması için bir dedektif tutmasına yol açar. Filmde “Diamonds Are a Girl’s Best Friend” ve “Bye Bye Baby” gibi eskimeyen hit parçalar yer alıyor ve bu film başarısını pekiştiriyor ve Monroe’nun sinema tarihindeki olağanüstü mirasını daha da sağlamlaştırıyor.

6. Güney Pasifik (1958)


 

İkinci Dünya Savaşı sırasında Güney Pasifik’teki tropik bir adada Mitzi Gaynor adlı genç bir hemşire, Fransız Emile De Becque ile karşılaşır. Birbirlerine karşı hisler geliştirirler, ancak Emile derhal tehlikeli bir askeri göreve gönderilir ve aşkları askıya alınır.

5. Hapishane Kayası (1957)


 

Vince Everatt (Elvis Presley), bir kadını koruduktan sonra adam öldürmekten suçlu bulununca hapse gönderilir. Everatt’ın mahkum arkadaşı onun şarkı söylediğini duyunca, öyle bir gün olacağını tahmin ederler ki… Everatt hapishaneden çıktıktan sonra, bir plak şirketinde çalışan ve Everatt’ın şarkı söyleme potansiyeline sahip olduğuna inanan Peggy Van Alden (Judy Tyler) ile karşılaşır. bir müzik fenomeni.

4. Bir Yıldız Doğuyor (1954)


 

“Bir Yıldız Doğuyor” filminde Judy Garland, aktris olmayı amaçlayan Esther Blodgett’ı, James Mason’la birlikte Norman Maine’i canlandırıyor. Bu, eskimeyen masalın ikinci uyarlamasıdır. Norman ve Esther evlendiğinde Esther, Norman’ın alkolle mücadelesi nedeniyle şöhretinin azaldığını keşfeder. Vicki Lester rolünde Esther, oyunculuk kariyerinde yükselirken zor bir kararla karşı karşıyadır: ya başarısının peşinden gidecek ya da kocasının yeniden ayağa kalkmasına yardım edecek.

3. Gigi (1958)


 

kaygısız yollarına mı devam edeceğine yoksa onunla ilişkisini mi sürdüreceğine karar vermelidir.

2. Komik Surat (1957)


 

Olayların beklenmedik bir şekilde değişmesiyle ünlü moda fotoğrafçısı Dick Avery (Fred Astaire), mütevazı bir kütüphaneci olan Jo Stockton’un (Audrey Hepburn) sessiz zarafetine hayran kalır. Bu büyü, istemeden onun fotoğrafını çektiğinde ortaya çıkar. Jo’nun bir model olarak başarılı olma potansiyeline inanan Dick, fotoğraf çekimlerine devam etmesi için onu Paris’e götürür. Aralarında bir bağ gelişir ama filizlenen aşklarında zorluklarla karşılaşırlar.

1. Yağmurda Şarkı Söylemek (1952)


 

1952 tarihli bu müzik prodüksiyonunda Gene Kelly, Don Lockwood rolünü üstleniyor ve Debbie Reynolds, Kathy Selden’ı canlandırıyor. Don ve rol arkadaşı Lina, sessiz filmlerden sesli filmlere geçiş yapmaya çalışırken, son projeleri müzikal filme dönüştüğünde zorluklarla karşılaşırlar. Don’un yetenekli bir şarkı söyleme sesi olmasına rağmen, Lina’nın böyle bir sesi yoktur ve bu da onun yerine Lina’nın vokallerini seslendirecek gelecek vaat eden aktris Kathy’nin geçmesine yol açar. Don, Kathy’ye aşık olurken Lina da kızgınlık ve kıskançlık duyguları beslemeye başlar. Kadroda ayrıca Donald O’Connor ve Cyd Charisse de yer alıyor.

2024-09-26 02:23